17 Temmuz 2012 Salı

1970'Lİ YILLAR TÜRKİYE'SİNDEN BİR SİLAHLI PROPAGANDA DENEYİMİ: MLSPB - IŞIK ERGÜDEN


Birikim'in   274. sayısında yayımlanmıştır...


Zeki Yumurtacı'nın anısına...

                                                                                                            “... bir kitaba başlar gibi
koşarken yavaşlar gibi
ölen arkadaşlar gibi
sessiz sitemsiz”
Günlerimiz, Yağmur Atsız


                                                                                                                  

  “Terörist diye adlandırdığınız kişilerin, kendilerine anlatılmasına gerek kalmaksızın, bedensel varlıkları ve düşünceleriyle, kaba zarafetler dünyasında yalnızca kısa süreli parıltılar olacaklarını bildiklerini kabul etmek gerekir. Saint-Just şiddetli ama gelip geçici parıltısını, Kara Panterler parlaklıklarını ve yok olacaklarını biliyorlardı; Baader ve arkadaşları İran Şahı'nın ölümünün habercisiydiler; fedailer de izlerinin göz açıp kapayıncaya kadar silineceğini bilen, havada iz bırakan mermiler gibiydiler.”

Sevdalı Tutsak, Jean Genet.

10 Temmuz 2012 Salı

IŞIK ERGÜDEN İLE DEVRİMCİ ŞİDDET ÜZERİNE...



Ekspress dergisinin 129. sayısında yayımlanmış söyleşi...

Özellikle 1 Mayıs 1977 tartışmalarının ardından, sağın çeşitli renklerinden gazeteciler ve siyasetçiler solun şiddetle hesaplaşması gerektiğini buyurdular, 12 Eylül öncesinde hem sol hem sağ şiddetin derin devlet tarafından kışkırtıldığı tezi yinelendi, bir yandan da -bir ucu darbeciliğe ve ulusalcılığa, bir ucu da PKK’ye erişecek şekilde- solun bütününün şiddet yöntemiyle ilişkili olduğunu kabullendirmeye çalıştılar. Aynı sıralarda, Birikim’de bir yazıyla sol tarihte bir araç olarak şiddeti açıkça benimsemiş örgütlerden MLSPB’nin tarihine girizgâh niteliğinde bir yazı kaleme aldınız. Bu tartışmalar ışığında bu yazıya hazırlanırken muradınız neydi?